RETİNA DEKOLMANI
Retinanın koroidden ayrılması çok tehlikeli bir hastalıktır. Tedavinin özü, onu yeniden uygulamak ve sonunda buna neden olan hastalığı ortadan kaldırmaktır.
Ameliyatın seyri
Ameliyatın seyri retina dekolmanının tipine bağlıdır. 3 tip tedavi veya bunların kombinasyonu vardır:
Retinanın hedefli lazer fotokoagülasyonu
Harici cerrahi – serklaj veya çökertme
Göz içi cerrahisi – pars plana vitrektomi.
DIYABETİK RETINOPATI
Hastalık diyabetli hastalarda ortaya çıkar ve belirtisi kandaki glikoz miktarının artmasıdır, bu da retinadaki hassas kılcal damarlara zarar verir. Gerekirse, diyabetik retinopati tanısından hemen sonra tedaviye başlanır.
Anti-büyüme faktörleri (anti-VEGF) kullanılarak tedavi süreci
Tedavi bevacizumab, ranibizumab, aflibercept yardımıyla gerçekleşir. Bunlar, göz vitrözüne uygulanmaları retinadaki kan damarlarının büyümesini sınırlama, sızıntıyı ortadan kaldırma ve böylece kanamayı azaltma ve şişliği azaltma etkisine sahip olan büyüme önleyici faktörlerdir.
Göz, anestezik göz damlaları kullanılarak uyuşturulur.
0,1 ml madde çok ince bir enjeksiyon ile göze uygulanır.
Optimum etkiyi elde etmek için işlemi genellikle altı hafta arayla üç kez tekrarlıyoruz. Hastalığın ilerlemiş formlarında enjeksiyonu bir süre sonra tekrarlamak mümkündür.
Enjeksiyondan sonra hasta evine gider ve bir ay sonra kontrole gelir.
Şişliğin azalması şeklindeki sonuçlar ameliyattan bir hafta sonra ortaya çıkar.
TEDAVİ KİMLER İÇİN UYGUNDUR
Diyabetli her hasta, hastalığı önlemek için düzenli olarak kontrollerini yaptırmalıdır. Hastalığın pozitif teşhisi durumunda, doktor tedavinin uygunluğuna karar verecektir.
RİSKLER VE SINIRLAMALAR
Her tıbbi müdahalede olduğu gibi, büyüme faktörleri ile tedavinin de ameliyat sonrası komplikasyonları olabilir. Özellikle göz ağrısı, görmede geçici bir kötüleşme, göz içi basıncında artış, vitreus kanaması ve enfeksiyona yol açabilir.
Bununla birlikte, istenen sonuç için tek bir doz yeterli değildir; 6 hafta içinde en az üç kez ve daha sonra gerektiğinde uygulanmalıdır. Vakaların yaklaşık %10’unda hastanın tedaviye hiç yanıt vermediği görülür.